Ana Sayfa » Üniversite Yaşamına Uyum

Üniversite Yaşamına Uyum

Yaşamınız için çok önemli olacak adımlardan birini atmış bulunuyorsunuz: artık üniversitelisiniz. Hoşgeldiniz. Yaşantınız eskisi gibi olmayacak. Ama endişelenmeyin, yalnız değilsiniz.

İnsan yaşamındaki her değişiklik uyum sürecini beraberinde getirir. Değişikliğin yaşantınıza getirmiş olduğu farklılıkları iyi tanımak, uyum sürecini kolaylaştıran unsurlardan biridir. Uyum sürecini başarıyla tamamlamış kişilerin ortak özellikleri kısaca şöyle sıralanabilir:

  • Geçmiş deneyimlerinden öğrenebilmek, geleceğe ilişkin planlar yapabilmek. Ama temelde her iki etkinliği de dengeleyerek, “bu anı” dolu dolu yaşayabilmek.
  • Hedeflere ulaşmanın verdiği başarı duygusunun tadını çıkarmanın yanısıra, hedeflere ulaşmaya çalışırken de haz duyabilmek.
  • Üretken olabilmek ve belli bir işe kendini verebilmek.
  • Sosyal ilişkilerde, açık, içten, dürüst, güvenilir biri olabilmek ve yüzeysel olmayan ilişkiler kurabilmek.
  • Yaşanan duyguların farkında olmak ve olumsuz da olsalar bunları açık ama ilişkileri bozmayacak şekilde ifade edebilmek.
  • Kendi yaşamının üstünde kontrol sahibi olmak. (Bunu, kendinizi, özelliklerinizi, belli durumlar ve olaylar karşısındaki tutumlarınızı tanıyarak, çevrenizdeki kaynaklar-şu anda üniversite-hakkında bilginizi genişleterek gerçekleştirebilirsiniz.)

Üniversiteye uyum sürecinde bu özelliklere yönelmemek uyum sorunlarına neden olabilir. Büyük olasılıkla üniversite yaşantısının liseden çok farklı olduğunu duydunuz; daha fazla özgürlük, daha fazla ders çalışma ve daha fazla sorumluluk. Üniversite yaşantısının akademik, kişisel ve sosyal açılardan liseden farklı olan yanlarını ve bu farklılıklarla nasıl başedebileceğinizi bilmeniz bu süreç için size kolaylık sağlar. Nedir uyum sağlamanızı gerektiren, bu döneme özgü değişiklikler?… Öncelikle şunu aklınızdan çıkartmamaya çalışın, bir geçiş dönemindesiniz. Yaşayacağınız zorluklar çok güç gibi görünebilir. Değişecek özellikleri farketmek uyum sürecinin ilk adımıdır. Akademik açıdan, üniversitenin liseden farklı olduğu yan, ders yükünün ağır ve sorumluluğunun tümüyle size bırakılmış olmasıdır. Çok çeşitli eğitim biçimlerine (bir yandan meslek dersleri, diğer yandan genel kültür dersleri) uyum sağlamanız beklenecektir. “Derslere kaç saat katıldım? Ne kadarını kaçırdım? Devamlılık durumum ne? Ders notlarını nasıl bulacağım? Bu not sistemi nasıl işlemekte? Ortalamaya bağlı geçip kalmaları nasıl öğreneceğim?” gibi sorular aklınızı çok kurcalayacaktır. Yeni olan herşeye alışmak, bununla uğraşmak yüksek motivasyon isteyebilecek bir durumdur. Üniversitede de herkes sizden motive olmanızı beklerken, bir yandan bu sorulara cevap verebilmek, işleyişi öğrenmeye çabalamak, bir yandan da derslere istek duyarak çalışmak çok zor gelebilir.

Bir diğer fark lisede olduğu gibi, yalnızca dinleyip, tahtaya bakıp yazma yönteminin de ortadan kalkmasıdır. Lisede not tutmanızı bekleyen öğretmenlerin yerini, zaman zaman tahtayı bile kullanmadan yalnızca ufak notlar yazan öğretim üyeleri alacaktır. Ayrıca öğretim üyeleri sizlerden, derse aktif katılım, verilen ödevleri yapma, sınavlara hazırlanma gibi sizin sorumluluğunuzda olan çalışmaları bekleyeceklerdir ve kuşkusuz bunca yoğunluk arasında verimli ders çalışmayı da… Lisede kullandıklarınızdan farklı ama onlara ek olabilecek bazı akademik beceriler size yardımcı olabilir: En önemli anahtar, zamanı iyi kullanmayı bilmektir. Artık zaman konusunda sizi kontrol edenler yok. Bütün kontrol tamamen sizin sorumluluğunuzda. Zamanı iyi kullanmanın temelinde plan yapma, karar verme, önceden tahmin etme ve uygulama becerileri bulunmaktadır. Zamanı iyi kullanmanızı sağlayacak en yararlı araç, sizin hazırlayacağınız bir zaman çizelgesidir. Bu zaman çizelgesi haftalık ya da günlük olabilir. Kısa zaman aralıklarına (saatlere) böleceğiniz bu çizelgeler sayesinde o hafta, o gün boyunca kaç saatinizi derste, kaç saatinizi boş, kaç saatinizi belirli bir etkinlikle geçirdiğinizi görebilirsiniz. Boş saatlerinizde ise öncelikli işlerinizi yapabilirsiniz. Bir dönem boyunca her hafta yapılan zaman çizelgeleri sizin ödev tesliminin, sınavların ne zaman olacağını görmenizi, yeterli zaman ayırmanızı ve hazırlanmanızı sağlayacaktır. Planınızın gerçekçi olup olmadığını, etkili yürüyüp yürümediğini kontrol edin. Çalışmaların arkasından ödüllendirici zamanlar (yapmayı en çok sevdiğiniz şeyler) ayırmayı unutmayın. Bu sayede rahatlamak için de kendinize zaman ayırabilmiş olacaksınız.

Derslerde etkin dinleme ve not tutma konusunda yapılması gereken size anlatılan her cümleyi stenograf gibi yazmak değildir. Çünkü bu, öğrenciyi o an için rahatlatsa da bütün konuyu daha sonra notlardan anlama yükünü getirir. Bunun yerine anlatılanları derste anlamaya çalışmak ve anlaşıldığı kadarını not almak çok daha faydalıdır. Başka bir deyişle dersi aktif bir şekilde dinlemek ve bu sayede aktif olarak katılmak başarıyı artıracaktır. Dersten önce verilmiş ve derste anlatılacak bölümleri okuyarak derse gitmeniz dersi dinlerken konuyu daha iyi kavramanızı sağlayacaktır. Yani her konuda denetimi yapacak olan yine kendinizsiniz.

Her konuda araştırıcı olmanızın bekleneceği durumlarla karşılaşacaksınız. Ödev hazırlarken lisedeki gibi tek bir kaynak yerine birçok kaynağı bulup, birleştirip, biraraya getirmek gerekecektir. Ödevlerin verilmesini beklemeden ve sınav yoğunluğuna girmeden kütüphaneyi incelemek, sizin alanınızla ilgili kitaplara, dergilere gözatmak çok yararlı olacaktır. Bu sayede konu verildiğinde “kaynaklar nerede?” sorusunu hemen yanıtlayabilir ve sıkıntı yaşamadan ödevlere başlayabilirsiniz. Haftalık programınıza uyabildiğiniz zaman günü gününe ders çalışabileceğinizi farkedeceksiniz. Bu sayede sınavlara hazırlanırken, sınavdan bir gece önce stres altında anlaşılamayan notlarla çalışmak yerine daha önceden öğrenilmiş bilgileri tekrar etmekle uğraşacaksınız. Bu da sizin sınavlarda başarılı olmanızın garantisidir.

Üniversite yalnızca akademik yaşam demek değildir. Bir öğrencinin başarısı yalnızca okuldan mezun olmasına yeterli olabilecek krediye sahip olması değil, sosyal ve kişisel açıdan amaçlarına ulaşabileceği gelişimi de sağlayabilmesidir.

Üniversite gencinin herşeyden önce giderek artan bir kendi kendine denetim ve bağımsızlığa uyum sağlaması gerekmektedir. Öncelikle aileden ayrı yaşayanların günlük yaşamı sürdürmesi için, üstesinden gelmesi gereken bazı işler vardır, bunları tek başına yapmak zorunda kalacaktır. Evdeyken çok kolaymış gibi görünen bir alışveriş, ufak bir hazırlık, uzakta ve tek başınayken çok zor olabilir. O alışveriş bir kabusa dönüşebilir! Parayı düzenli ve yetebilecek şekilde harcamak, evi, yurt odasını temiz tutmak, yemek yapmak, giyecek temiz birşeyler bulundurmak ve istendiği an aileden yakın birisine ulaşamamak, bazen katlanılması çok zor bir durum olabilir.

Çevre, insanları ile beraber size çok farklı gelecektir. Etrafınızdakiler farklı yerlerden gelmiş, değişik insanlar olacak ve sizin de onlarla geçinmeniz, yurt odasını tanımadığınız kişilerle paylaşmanız gerekecektir. Bu yeni ve farklı çevrede kendinizle, yapacağınız işlerle ilgili birçok kararın sorumluluğunu tek başınıza almanız gerekebilir. Bu özgürlük ilk başta çok hoşa gitse de bir süre sonra sorumlulukları tek başına alma durumu çok ağır gelebilir ve destek arayışına girebilirsiniz. Bu sırada değişik görüş, davranış, felsefe sahibi kişilerle arkadaşlık kurma ve geçinebilme, arkadaş grupları içinde kendinize doyum veren bir yer edinme, karşı cins ile ilişkiye girme bazen çok zorlayıcı olabilir. Tüm bunların yanında bir de kendinize özgü bir kişilik, kimlik geliştirme çabanız da devam edecektir.

Sosyal ve kişisel açıdan karşılaşabileceğiniz, şu ana kadar okumuş olduğunuz tüm güçlükleri aşmada en önemli anahtar iletişim becerileridir. Üniversite yaşamında isteklerinizi, ihtiyaçlarınızı, duygularınızı ve fikirlerinizi olumlu bir şekilde başkalarına iletebilmeniz, bir başka deyişle kendi haklarınızı savunabilmeniz gerekmektedir. Çevrenizde her zaman sizinle ilgilenen aileniz veya öğretmenleriniz olmayacak. Durup bir düşünün. Bu becerilere sahip olmayı istediğiniz zamanlar mutlaka olmuştur. Değiştirmek istediğiniz bir ders için akademik danışmanınızla konuşmak, derste anlamadığınız bir bölümü profesörünüze sormak isteyeceksiniz. Belki yurt odanızı paylaştığınız arkadaşınızla sorumluluklar konusunda anlaşamayacaksınız. Aşırı ilgili ve koruyucu ebeveynlerinize karşı koymanız, bir grup çalışması yapılırken diğerleriyle eşit sorumluluğu almanız, sınıf karşısında konuşma yapmanız gerekebilir. Bütün bunları gerçekleştirebilmeniz için olumlu iletişim kurma ve atılgan olma becerilerine sahip olmanız, bir başka deyişle kişisel olarak kendinizi geliştirmeniz gerekmektedir. Bir kişi kendini etkili bir şekilde savunabilmek, ihtiyaç ve duygularını başkalarına iletebilmek için atılgan davranışlara sahip olmalıdır. Atılgan olmak başkalarına karşı açık, dolaysız yollarla, saygılı ve sorumluluk sahibi olarak iletişim kurmaktır. Bu tarzda bir iletişim daha çok dinlenmeyi ve anlaşılmayı sağlayacaktır. Bir başka açıdan atılgan olmak kendi hakkını savunurken, başkalarının hakları olduğunu da reddetmemektir. Haklarınızı atılgan bir şekilde korumak için kendinize saygı duymalı, başkalarına saygı duymalı ve kişisel sorumluluklarınızın farkında olmalısınız.

İdealinizdeki arkadaşı kampus sınırları içinde bulmak çok zor olabilir. Ancak sizin de başkaları için ideal olmayabileceğinizi unutmamalısınız. Sizinle aynı sosyal çevreden gelen ve benzer zevkleri olan insanların oluşturduğu bir gruba dahil olmak ve kendinizi o gruba dahil hissetmek daha kolaydır. İletişim kurarken başkalarının düşüncelerini nasıl ifade ettiklerine dikkat etmek ve sözel olmayan bazı ifadeleri de yakalamak önemlidir. Kişilerarası ilişkilerde kendini başkasının yerine koyabilmek onun duygularını ve ihtiyaçlarını daha iyi anlamayı sağlayacaktır. Ancak başkalarının duygularının zaman zaman bazı nedenlerden dolayı anlaşılamaz olabileceğini de gözardı etmemek gerekir. Böyle durumlarda karşı tarafa zaman tanımak önemlidir. Çok sağlıklı ilişkilerde bile zaman zaman tartışmalar çıkabilir. Bir konuda tartışmak kişilerin birbirlerini reddetmelerini değil, tam tersine ilişkilerini yeniden gözden geçirmelerini ve daha sağlıklı temellere oturtmalarını sağlayacaktır.

Üniversitedeki sosyal yaşamda lisedekinden farklı olarak katılabileceğiniz pek çok klüp (doğa sporları klübü, tiyatro klübü, sualtı klübü, şiir klübü vb.) vardır. Bu tür organizasyonlara katılarak pek çok insanla tanışabilir, deneyim edinebilir, stresinizle daha kolay başaçıkabilir, zamanınızı daha iyi organize edebilir ve becerilerinizi artırabilirsiniz.

Üniversiteye başladığınız bu dönemde yaşayabileceğiniz zorluklarda yardım etmek için hazırız. Akademik konularda akademik danışmanlarınıza, kişisel ve sosyal konularda ise Öğrenci Gelişim ve Danışma Merkezi’ne başvurabilirsiniz. Ayrıca üniversitedeki uyumunuzu herhangi bir problem yaşamadan sağlamlaştırabilmeniz için bu merkezin sizi bazı koşullara hazırlayan programlarından yararlanabilirsiniz. (Ör: “Yurt Yaşamına Uyum”, “Etkili İletişim”, “Problem Çözümleme” programları gibi.)

Bu broşür, Nilüfer Erkin, Zeynep Tüzün ve Sedat Işıklı tarafından hazırlanmıştır.