Günümüzde artık gebelik bakımı daha gebe kalınmadan başlamaktadır. Gebe kadın, düzenli ve dengeli beslenmeli, çay kahve ve kolalı içeceklerden, alkol ve diğer zararlı maddelerden, katkı maddeleri içeren gıdalardan özellikle uzak durmalı, gündelik etkinliklerini sürdürmeli, ama ağır işlerden ve aşırı yorgunluktan kaçınmalı, uykusuna ve dinlenmesine dikkat etmeli, doğuma yardımcı olacak egzersizler yapmalı, herhangi bir ilaç almadan doktoruna danışmalı ve en önemlisi, gebeliğini öğrendiği günden itibaren, kendisinin ve bebeğinin iyiliğini gözeterek düzenli sağlık kontroluna gitmelidir. Anne ve baba adayının doğuma ve bebek büyütmeye hazırlanması, çeşitli muayene ve laboratuvar yöntemleriyle bebeğin gelişiminin izlenmesi, anne ve bebeğin karşılaşabileceği risklere karşı korunması, görülebilecek sorunların erken tanısı ve tedavisi bu kontrollerle sağlanır. Annenin sağlıklı beslenmesi, varsa kansızlığın ve kan uyuşmazlığının belirlenerek önlem alınması ve annenin tetanoz hastalığına karşı bağışık olmasının sağlanması gebelik kontrollerinde alınan en önemli sağlık önlemlerindendir.
Düzenli doktor ya da ebe-hemşire tarafından yapılan kontroller sırasında anne adayının gebelik öyküsü alınır. Anne adaylarının en son gördükleri adet kanamasının ilk gününün tarihini (son adet tarihi) bilmeleri hem bebeğin gelişiminin doğru izlenmesi ve değerlendirilmesi hem de bebeğin yaklaşık ne zaman dünyaya geleceğinin (= beklenen doğum tarihi) belirlenebilmesi açısından çok önemlidir. İzlemlerde annenin ağırlığı, kan basıncı ölçülür, bebeğin büyümesi, duruşu ve kalp atışları izlenir. Kan testleri yoluyla annenin kan grubu tespit edilir. Kan uyuşmazlığı, kansızlık, kızamıkçık geçirme ve Hepatit B varlığı araştırılır.
Eğer bu özelliklerden biri soruna yol açabilecek gibiyse bunu önlemek için tedbir alınır. İdrar testleri yoluyla şeker, protein düzeylerine ve belirti vermeyen idrar yolu iltihabı olup olmadığına bakılır.
Anne adayı 35 yaşın üzerindeyse ve/veya ailede doğumsal bozukluğu olan başka çocuk varsa ya da başka genetik testlerde alınan sonuçlar normal değilse genetik testlerin de yapılması gerekmektedir.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar, yağlı tohumlar, yumurta ve süt ürünleri, mayalanmış, yiyecekler (mayalı ekmek, yoğurt) portakal suyu gibi yiyecekler yoluyla alınabilen folik asit kan ve vücut proteinlerinin oluşmasına yardımcı olan bir B vitaminidir. Gebelikte bu yiyeceklerden bolca tüketilmesi gerekir. Eğer anne adayının yiyeceklerden yeterli miktarda folik asit alamadığı düşünülüyorsa, vitamin haplarından da alınabilir. Özellikle gebelik öncesinde olduğu gibi, gebeliğin erken dönemlerinde de folik asit alınması bebekte görülebilecek bazı doğumsal beyin ve omurilik hastalıklarının (Nöral Tüp Bozuklukları) oluşma riskini önemli ölçüde azaltır.
Doğum, mutlu bir olaydır. Bu mutluluğun korunabilmesi için, ailelerin koşulları uygun olduğunda ve anne ile bebeğin sağlığını tehlikeye atmayacak şekilde çocuk sahibi olmaları gerekir. Eşler önce bir çocuğun sorumluluğunu taşıyabileceklerinden ve ihtiyaçlarını karşılayabileceklerinden emin olmalıdırlar. Annenin de gebelik için uygun yaşta ve sağlıklı yapıda olması gerekir.