Yeryüzünde yaşayan bütün insanların bir annesi bir babası vardır ve bir cinsel ilişki sonucu dünyaya gelmiştir (klonlama göz ardı edilirse). Ama büyükler genellikle çocuklara cinsel yaşam hakkında bilgi vermekten kaçınırlar. Yapılan araştırmalar kız çocuklarının ilk cinsel bilgilerini genellikle annelerinden ya da aile içi bir yakınlarından elde ettiklerini, erkek çocuklarda ise ilk cinsel bilgilerin kaynağının genellikle arkadaş çevresi olduğunu göstermiştir. Yine bu araştırmaların sonuçlarına göre kızlar erkek çocuklarına göre daha bilgilidirler. Bunun, kızların adet görme nedeniyle ilk açıklamaları ailelerinden almaları ve bu fırsatın diğer konulara geçiş için olanak sağlamasından kaynaklandığı düşünülmüştür.
Bugün, kalabalık dünya nüfusunun başta gelen sorunlarından biri insanların doğurganlıklarını istedikleri gibi düzenleyememeleridir. Doğurganlık cinselliğin bir parçasıdır. Bu nedenle insanlar, üreme yaşına gelmeden önce cinsellik bilgilerini tamamlamalı ve kendi kontrollerinde mutlu bir yaşam sürmelidirler.
1. Cinsellik Nedir?
Kadın ya da erkek olmamız, biyolojik olarak cinsel organlarımız ve cinsiyet hormonlarımızla belirlendiğine göre, cinselliğimizin bir parçası olarak kabul edilir. Üreme için cinsel organlar gereklidir. Öyleyse üreme işi de cinsellik kapsamındadır. Bu ikisinden bağımsız olabilen bir başka cinsellik boyutu ise, daha çok, beden teması sonucu hissedilen bir mutluluk hissi, haz duymadır.
2. Cinselliğe Bakış
Cinselliğin biyolojik boyutunun, yani insanların cinsel organları ve işlevlerinin, her yerde, çağlar boyunca temel olarak değişmediği bilinmektedir. Ancak toplumlarda cinselliğe atfedilen değerler zaman içinde ve yerine göre sürekli olarak değişmiştir, değişmektedir. Yaşamımız boyunca cinsellikle ilgili değerlerin farklılaşmasına biz de şahit oluruz. İlkel toplumlarda kısıtlanmayan cinsel yaşam, uygarlıkla birlikte toplum tarafından yönetilmeye başlamıştır. Özellikle karşı cinsle ilişkilere, onaylanmamış beraberlikleri ve gebelikleri önleme düşüncesiyle olsa gerek, sınırlamalar getirilmiştir. Bazı toplumlarda hem kızlar hem de erkekler için sıkı bir yasak vardır. Bazılarında ise bu yasak daha çok kızlar içindir. Cinselliğin hoş görüldüğü, hatta öğretildiği toplumlar da vardır. Ancak, hoşgörü genellikle açık olarak belirtilmez. Az sayıda kendi içine kapalı toplumda ise cinsellik yaşamın öğrenilmesi gereken önemli bir parçasıdır. Bu dört değişik bakış açısı, aynı yörede değişik zaman dilimlerinde görülebilir ya da bir ülkenin değişik yörelerinde aynı zamanda bir arada bulunabilirler.