Ana Sayfa » Shell Enerji Türkiye Ülke Müdürü Petek Işık Eyilik (IE 2007)

Shell Enerji Türkiye Ülke Müdürü Petek Işık Eyilik (IE 2007)

(Dergi Bilkent 39. sayı – Haziran 2023)

Shell Enerji Türkiye Ülke Müdürü Petek Işık Eyilik (Endüstri Mühendisliği 2007) ile kariyerini ve enerji sektörünü konuştuk.

 

 

Bilkent’ten sonraki kariyer rotanızı anlatabilir misiniz?

Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra yüksek lisans yapmaya karar verdim. O yıllarda Sabancı Üniversitesi’nin tamamen iş hayatı ekseninde tasarladığı, endüstri mühendisliği ve işletme yönetimi üzerine çift ana dal yapılabilen Leaders for Industry yüksek lisans programına katıldım. Bu programın bir parçası olarak bir yıl Eczacıbaşı’nın pazarlama departmanında staj yaptım. Yüksek lisansta farklı sektörleri incelediğimiz bir dersimiz vardı. Enerji sektörünün tüm dünyanın odağında yer alması ve sektörün gelecekteki rolü, ülkemizin özel sektöre yeni yeni açıldığı o yıllarda potansiyelinin çok yüksek olması bu alana ilgimi arttırdı. Küresel bir marka olması ve sektörün öncü şirketleri arasında bulunması nedeniyle Shell benim adıma çok iyi bir seçenekti. Shell’de geçirdiğim 13 seneyi düşündüğümde çok doğru bir tercih yapmış olduğumu görüyorum. Shell’deki ilk günümden bu yana doğal gaz – elektrik alanında çalışıyorum. Bu alanda görev alırken operasyon, iş geliştirme ve ticaret bölümlerinde farklı roller üstlendim. Shell, çok kapsamlı bir faaliyet alanında operasyonlarını yürütüyor ve çalışanlarının da bu geniş çerçevede rotasyon yapmalarını destekliyor. İşi öğrendikçe faaliyet alanımı çok sevdim ve kariyerime bu konuda uzmanlaşarak devam etmeyi tercih ettim. Güncel pozisyonum öncesinde ticaret müdürü olarak görev alıyordum. Ekim 2022’den beri Shell Enerji’nin ülke müdürüyüm.

 

Shell’in dünyadaki faaliyetleri hangi başlıklarda yoğunlaşıyor?

Şirketiniz ne zamandan beri Türkiye’de etkinlik gösteriyor? Shell, 70’i aşkın ülkede, 90 binin üzerinde çalışanı bulunan bir enerji şirketi. Aynı zamanda 46 bini aşkın satış noktasıyla dünyanın tek marka altında faaliyet gösteren en büyük perakende firması. Türkiye’deki 100. yılımızı kutluyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı ile Shell Türkiye’nin 100. yaşını kutlamanın gururu içerisindeyiz. Liderliğini üstlendiğim ve Shell Türkiye’nin önemli bir parçası olan Shell Enerji’de ise doğal gaz ithalatı ve satışında önemli bir oyuncu ve çözüm ortağı olarak son 15 yıldır hizmet veriyoruz. Türkiye’nin ilk özel sektör ithalatçısı kimliğiyle başladığımız yolculuğumuzda hem toptan satışla hem de endüstriyel müşterilerimiz için özelleştirdiğimiz satış kontratlarımızla doğal gaz ticaretimizi sürdürüyoruz. 2014 itibarıyla elektrik piyasasında faaliyetlerimize başladık. Son dönemde yenilenebilir enerji sertifikaları ticaretiyle yeşil enerji konusunda da müşterilerimize destek veriyoruz.

 

Yerelde ve küreselde artan enerji talebini düşündüğümüzde enerji piyasası hangi yöne evriliyor?

Dünya bir dönüşüm içerisinde. Yaşam standartları yükselen ve artan nüfusun temel bir ihtiyacı olan enerjiye yönelik talep her geçen gün büyüyor. Öte yandan, iklim değişikliğiyle mücadelede yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek ve daha düşük karbonlu enerji kaynaklarının kullanımını artırmak büyük önem taşıyor. Enerjiyi herkes için erişilebilir kılmak adına teknoloji ve inovasyonun gücünden yararlanılarak yeşil ve temiz enerjiye dayalı bir sektör inşa ediliyor. Shell olarak daha fazla miktarda, daha temiz enerji sağlanmasına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu doğrultuda elektrikli araçlar için şarj istasyonları, hidrojen, güneş ve rüzgâr enerjisiyle üretilen elektrik gibi daha düşük karbonlu enerjilere yatırım yapıyor, işimizi karbon emisyonlarını azaltma hedefimize uygun şekilde dönüştürüyoruz. Dönüşümün hızını etkileyen bir diğer önemli nokta da bütün oyuncuların ve paydaşların bir arada olması. Bu kapsamda operasyonlarımızdan kaynaklı karbon emisyonlarını net ölçüde azaltırken, daha temiz enerji kaynaklarının kullanımını teşvik etmek üzere müşteriler, farklı sektörler ve devletler ile birlikte çalışmayı sürdürüyoruz.

 

Enerji verimliliği ihtiyacı endüstrilerin ve hane halklarının enerji talebini ne yönde biçimlendiriyor?

Enerji; evlerimizde, endüstride, her yerde yaşamın devamlılığı ve gelişimi için hayati bir faktör. Toplumların ve ülkelerin refahını sağlamak ve bunu sürdürülebilir kılmak için uygun, güvenilir ve makul bedelli enerjiye gereksinim var. İçinde bulunduğumuz koşullarda bu ihtiyacı karşılamak her geçen gün zorlaşsa da dönüşümü teknoloji ve yenilikçilikle gerçekleştirmeye odaklandık. Dönüşümün kolay ve hızlı olamayacağını biliyoruz; ancak üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getirerek sürecin mümkün olduğunca iyi yönetilmesine çaba gösteriyoruz. Binalarda yalıtım, elektrikli aletlerde verimlilik, sanayide öz tüketime yönelik elektrik üretimi ve yenilenebilir kaynaklardaki yaygınlaşma, elektrik talebinin daha verimli büyümesini destekliyor.

 

Yenilenebilir enerji ve temiz enerji çözümleri dünyanın geleceğinde nasıl bir yer tutuyor?

İklim değişikliğiyle mücadelede elektrik üretiminden sanayiye ve nakliyeye kadar küresel enerji sisteminin ciddi bir dönüşüme ihtiyacı var. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması ve artan enerji talebinin karşılanması, güvenli ve temiz enerjiye ulaşmada çok kritik hususlar. Daha düşük karbonlu geleceğe başarıyla geçmek ve herkese iyi yaşam standartlarına ulaşma fırsatı sağlamak için dünyanın enerji üretme ve kullanma yöntemlerini dönüştürmesi gerektiğine, daha düşük karbonlu enerjilere yatırım yapılmasının daha temiz bir enerji geleceği için önem taşıdığına inanıyoruz. Dünyada ve ülkemizde yenilenebilir enerji kaynakları potansiyeli mevcut. Uygulanan enerji politikaları ve yatırım planları teknolojik gelişmeler paralelinde değerlendirildiğinde, tüm paydaşlar ortak amaçla hareket ettiğinde enerji dönüşümü hızlanacaktır. Biz de Shell olarak iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni destekliyor ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyonlu bir enerji şirketi olma yolunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

6 Şubat depremleri sonrasında afet bölgesinin enerji gereksinimleri konusunda kurumunuzun girişimleri oldu mu?

Öncelikle bu acı felakette yaşamını yitiren vatandaşlara başsağlığı, yakınlarına sabırlar diliyorum. Tarifi zor bir süreci ülkece göğüsledik; yaralarımızı sarmak üzere çalışmaya ve yardımlaşmaya devam ediyoruz. Türkiye’nin gelişimi ve ilerlemesi için çalışan bir marka olarak biz de bu dayanışmada yer alıyoruz. Depremin ilk anlarından itibaren çalışma arkadaşlarımız, bayilerimiz ve madeni yağ distribütörlerimizle birlikte, başta aramakurtarma faaliyetleri olmak üzere, bölge için kritik olan akaryakıt, madeni yağ ve enerji ihtiyacının temininde çalıştık. Hizmetlerimizin kesintiye uğramaması ve bölgenin enerji ihtiyacının karşılanması amacıyla ilk günden itibaren istasyonlarımızda akaryakıt tedariğimizi sürdürdük. Deprem bölgesine 2.000’in üzerinde yakıt tankerimizi sevk ettik. AFAD’ın koordinasyonuyla resmî kurumların arama-kurtarma çalışmaları, bölgedeki hastaneler, aşevleri, gıda taşıyan ekipler ve AKUT, GEA, TEGV, TOG, Ahbap başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının bölgedeki çalışmaları için akaryakıt desteği sağladık. Bölgenin yeniden kalkınması yolunda AFAD’a bağışta bulunduk. Dünyanın dört bir yanındaki ülke ofislerimizdeki çalışma arkadaşlarımızın katkılarıyla Çalışan Destek Fonu oluşturduk. Şirketimiz, çalışanlar tarafından yapılan bireysel bağışların toplam tutarı kadar ek bağış da sağlıyor. Ayni yardımlarımızla bölgenin barınma, enerji, hijyen ve gıda gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışmayı sürdürüyoruz. Çalışanlarımızın da destekleriyle bölgeye sevk ettiğimiz temel ihtiyaç malzemelerinin yanı sıra Shell Kimya iş kolumuzun hammaddelerini kullanarak ilgili paydaşlarımızla bölge halkı için 30 bin yatak ve 175 bin litre el dezenfektanı ürettik. Çalışmalarımız bölgenin orta ve uzun vadede iyileşmesi, yaşamların yeniden kurulması için sürüyor. Hep birlikte bu zorlu dönemi aşacağımıza yürekten inanıyoruz.

 

İnsan kaynağınızı oluştururken hangi parametrelere önem veriyorsunuz?

Uzmanlık çeşitliliği, Shell Türkiye’de ekipler kurulurken çok önem verdiğimiz konuların başında gelir. Farklı uzmanlık alanlarında eğitim görmüş, farklı kültür ve iş tecrübelerine sahip çalışanlardan oluşan takım arkadaşlarımız bir araya geldiğinde ortaya muhteşem sonuçlar çıkıyor. Benim ekibimde mühendislik, finans, satış geçmişli çalışma arkadaşlarımız var. Aramızda Bilkentli arkadaşlarımız da yer alıyor. Her geçen gün büyüyen bir organizasyon olmamız dolayısıyla mesleki alanlarımız da zamanla genişleyecektir. Geçmişteki tecrübeler önemli olmakla beraber, kişilerin potansiyeli, yaptıkları işe dair motivasyonları ve gelişim planları da ekibimizin şekillenmesinde etkin rol oynuyor. Merak etmek, araştırmak, kariyer gelişimi hedefleri koymak, ilgi duyduğunuz konuda bilgi ve becerilerinizi arttırmak, en az mezun olduğunuz bölüm kadar önemli.

 

Bilkent’in iş yaşamınıza katkılarını yorumlar mısınız?

Mezun olduktan sonra Bilkent ile ilgili en önemli analizim, üniversitemizin öğrencilerini iş hayatına ne kadar donanımlı bir şekilde hazırladığı oldu. Bilkent’te sizi sürekli düşünmeye ve problem çözmeye yönelten bir sistemin içerisine giriyorsunuz. Öğrencisine bir şeyler ezberletip sınavlarda ne kadar iyi bir hafızası olduğunu ölçmenin tam tersine, Bilkent elinizdeki kaynaklarla önünüzdeki problemi en iyi nasıl çözeceğinizi öğretir. Çok sınavım olmuştur, kitaplar ve notlar açık girmeme rağmen kalem oynatamadan çıktığım. Sözünü ettiğim problem çözme yeteneği, hayatınız boyunca kullanabileceğiniz çok 15 önemli bir özellik hâline geliyor. Bakış açınızı değiştirmek, başka yollar denemeyi öğrenmek ve ihtiyacınız olan kaynaklara nasıl ulaşacağınızı deneyimlemek, iş yaşamınızda da kullandığınız yeteneklere dönüşüyor. Mühendislik yanında aldığımız genel kültür dersleri, iş yaşantısında bizi daha donanımlı kıldı. Edebiyatın önde gelen kalemlerinin eserlerini okuyup yorumladığımız dersleri bugün bile hatırlarım. Çok değerli öğretim üyelerinden ders alıyorsunuz, akademik kadro ulaşılır konumda ve her ihtiyaç duyduğunuzda yanınızda. Kendilerinden hem eğitiminiz hem de kariyer planlarınızla ilgili tavsiye alabiliyorsunuz. Projeler ve ekip çalışmaları ise profesyonel hayatınızda bir ekiple nasıl çalışacağınıza ya da ekibinizi nasıl yöneteceğinize ilişkin tecrübe oluşturuyor. Bir de Bilkent, öğrencilerini hiç bırakmayan bir okul. Her doğum günümde gelen kutlama mesajım kendimi iyi hissettiriyor. Yeni işime başladığımda rektörümüzün çok kıymetli mektubunu almıştım. Küçük gibi görünse de aidiyet duygusunun artmasına büyük katkı sağlayan detaylardır bunlar.

 

Bir üst düzey yönetici olarak zamanınızı nasıl yönetiyorsunuz?

Zaman yönetiminin yıllar içinde öğrenildiğini öncelikle belirtmek isterim; ama en önemlisi işleri ertelememek. Genelde bir işe başladığımda, o işi bitirmeden masamdan kalkmamaya özen gösteriyorum. Pozisyonum gereği toplantılar ve seyahatler zamanımın çok büyük bir kısmını kaplıyor. Ekibimle vakit geçirmekten ve gündemimizdeki konuları birlikte tartışarak çözmekten keyif alıyorum. Genellikle tüm haftamı planlamaya çalışırım. Bunu yaparken toplantı ve seyahat dışında kalan zamanımı nasıl kullanacağıma önceden karar veririm. Ekip arkadaşlarıma ayıracağım zamanı, kendi başıma odaklanarak çalışmam gereken zamanı, aileme ayıracağım zamanı belirlerim. Beraber çalıştığınız insanların yetkinlikleri ve tecrübeleri arttıkça yöneticinin üzerine düşen iş yükü de azalıyor. Çok iyi bir ekiple çalışmanın katkısı da çok değerli. Yaratıcılığın artması ya da karşılaştığınız sorunlara dair daha net bir bakış açısına sahip olabilmek adına arada mola vermenin önemine inanıyorum. Ne kadar yoğun bir gün olursa olsun, bir fincan kahveye ya da kısa bir yürüyüşe vakit ayırabilmek verimliliğin artmasına katkıda bulunuyor. Shell’in çalışma prensipleri de bu tür molalarda çalışanlarına esneklik sağlar.

İşten kalan vakitlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

İki yaşında bir çocuğum var. Eskiden boş vakitlerimde neler yaptığımı bile hatırlayamıyorum. Sanırım çalışan annelerin birçoğunun yaşadığı bir ikilem bu. Hem kendiniz ve çocuğunuz için çalışmak istiyorsunuz hem de onu bırakıp işe gittiğinizde üzüntü yaşıyorsunuz. Bu noktada, çalışmayan bir anne olsaydım bile kızım Chloe Pera’yla bundan daha verimli vakit geçiremeyeceğimi kendime hep hatırlatırım. Mümkün olabildiğince işimi ofiste tamamlamayı, eve geldikten sonra tüm zamanımı kızıma ayırmaya çalışıyorum. Eşimle birlikte özellikle hafta sonları kızımızın mutlu ve keyifli vakit geçirmesini sağlamaya çalışıyoruz. Onunla ben de çok mutlu oluyorum. Bir de çocukların meditasyon etkisi var. Çocuğun dünyasına girince tüm olumsuzluklar, işle ilgili sorunlar geride kalıyor. Çocukluğumdan beri kitap okumayı çok severim. Dönem ilgi duyduğum konular değişir. Bu aralar psikoloji üzerine okuyorum. Farkındalığımı arttırarak, yaşadıklarımı tanımlamayı ve hayatla nasıl baş edeceğimi öğrenerek bu bağlamdaki direncimi arttırmaya gayret ediyorum. Uzun yürüyüşler ve kısa seyahatler de hayatımdaki güzel mola anlarıdır. Özellikle her fırsat bulduğumda Ankara’da yaşayan ailemi ziyaret ederek kendimi yenilemeye çalışıyorum.