Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC)’nin 6. Değerlendirme Raporu’nda, sera gazı emisyonlarının neden olduğu iklim değişikliğin insanlar ve çevre için geri döndürülemez riskler oluşturduğu ve iklim değişikliği ile mücadelede herhangi bir gecikmenin, herkes için yaşanabilir ve sürdürülebilir bir geleceği tehdit edeceği vurgulanmaktadır. 2015 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edilen ve 4 Kasım 2016 tarihinde yürürlüğe giren Paris Anlaşması ile küresel ortalama sıcaklık artışının, bu yüzyılın sonunda (2100) 2 °C’nin oldukça altında tutulması ve 1,5 °C’yi aşmamasını sağlayabilmek için küresel çabaların sürdürülmesi hedeflenmiştir. Paris Anlaşması’nın ardından, Avrupa Birliği 2019 yılının Aralık ayında Avrupa Yeşil Mutabakatını yayımlamış ve 2030’a kadar %50-55 emisyon azaltımı, 2050’ye kadar ise net sıfır emisyon hedefi belirlemiştir. Ülkemizde ise, Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun 7 Ekim 2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, Cumhurbaşkanımız tarafından ülkemiz için 2053 yılında net sıfır emisyon hedefi ilan edilmiştir. Paris İklim Anlaşması iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo-ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedeflemektedir. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında enerji, ulaşım, sanayi, kentleşme ve tarım başta olmak üzere tüm faaliyetlerde sera gazlarının azaltım tedbirlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu doğrultuda, fosil yakıtların kullanımının azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması, döngüsel ekonomi modeline geçişin sağlanması, tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilmesi, su kaynaklarının miktar ve kalitesinin korunması öncelikli konular arasında yer almaktadır. Bilkent Üniversitesi ulusal ve uluslararası düzeyde sürdürdüğü eğitim-öğretim faaliyetleri, araştırma çalışmaları ve sanayi işbirlikleri ile topluma faydalı bireyler yetiştirme ve ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasına katkı sağlamanın yanı sıra çevrenin korunması ve çevre konusunda duyarlılığın arttırılması için de çalışmalar yürütmektedir. Bilkent Üniversitesi, iklim değişikliği konusunda farkındalık oluşturma ve enerji başta olmak üzere kaynakların verimli kullanıldığı, israfın azaltıldığı, atıkların geri kazanıldığı, karbon ayak izinin düşük olduğu bir yapıya dönüşümünü görev edinmiştir. Üniversitemiz 2020 yılından beri devam eden Sıfır Atık konusundaki eylemlerini genişleterek ulusal kaynaklarımızın daha verimli kullanılması için akıllı çözümler üretmeyi hedeflemektedir.
Bilkent Üniversitesi, İklim Dostu Üniversite olma hedefi doğrultusunda sera gazı salınımını azaltma, doğal kaynakları koruma ve sürdürülebilir kullanma, iklim değişikliği ile mücadele konularında politikalar geliştirmek ve uygulamaya koymak için çalışmalar yapmaktadır.
Bilkent Üniversitesi hazırlanan İklim Değişikliği Eylem Planı ile düşük karbon yoğunluğu ve etkin bir su yönetim sistemiyle bölgesel ve ulusal ölçekte refahı korumayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, Enerji, Ulaşım, Su Yönetimi, Atık Yönetimi, Arazi Yönetimi ve Eğitim ve Bilinçlendirme konularında iklim değişikliğine uyum için kısa, orta ve uzun vadeli olmak üzere planlama ile kapasite geliştirme olanakları araştırılmıştır.
Bilkent Üniversitesi, Ankara – Eskişehir yolunun 12. kilometresinde banliyö alan olarak kabul edilen geniş arazide tek kampüse sahip olmakla birlikte; kampüsünü kendi içinde Merkez, Doğu ve Orta olmak üzere 3’e ayırmıştır. Toplamda 5000 dönümlük arazi üzerinde bulunan üniversite, yarı kurak iklime sahiptir.
Oldukça yüksek bir orman ve bitki örtüsüne sahip olan üniversitenin toplam kampüs alanı 2.954.109 m² olup, kampüste akademik faaliyetlerin yürütüldüğü alan 1.381.494 m²’dir. Kampüs binalarının kapladığı toplam alan ise 537.778 m² olup, bu binalara ait toplam zemin alanı ise 148.555 m²’dir.
Toplam kampüs alanının %94,97’si ise bahsi geçen orman ve bitki örtüsünden oluşmaktadır. Toplam orman örtüsü alanı 1.622.442 m² olup, toplam alan içerisindeki payı ise %54,92’dir. Orman alanı dışında kalan 795.000 m²’lik alanda ise Çevre Düzenleme ve Koruma Müdürlüğü tarafından her yıl dikimi ve bakımı yapılan değişik türlerde ağaç ve çiçek türleri bulunmaktadır. Bu alanların toplam alan içerisindeki payı ise %26,91’dir. Kampüs sınırları içerisinde su absorpsiyonunun sağlandığı yaklaşık 331.230 m²’lik alan bulunmaktadır.