İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi 2015 Nobel Kimya ödülünün “DNA onarımının mekanistik çalışmaları” alanında üç bilim insanına birlikte verildiğini açıkladı.
2006 yılında Bilkent Üniversitesi tarafından Fahri Doktora tevcih edilen çok değerli bilim insanımız Aziz Sancar nükleotid kesim onarımı alanında yaptığı buluşlarla ödüle layık görüldü. Dr. Sancar halen “University of North Carolina School of Medicine – Sarah Graham Kenan Professor of Biochemistry and Biophysics” olarak araştırmalarını sürdürmektedir. Ödülü paylaştığı diğer iki bilim insanı Tomas Lindahl ve Paul Modrich ise diğer DNA onarımı mekanizmaları olan baz kesim onarımı ve yanlış eşleşme onarımı’nı keşfetmişlerdir. Her üç araştırmacı birbirlerinden bağımsız olarak ve büyük oranda bakteri hücrelerinde 30 yıldan fazla süredir çalışmaktadırlar. Aydınlattıkları temel mekanizmalar daha sonra insanlar dahil olmak üzere kompleks organizmalarda da gösterilmiştir. Örneğin, nükleotid kesim onarımı bozuklukları ile deri kanserleri arasında, yanlış eşleşme onarımı bozuklukları ile kolon kanseri ve lösemi hastalıkları arasında direkt nedensel ilişkiler bulunmuştur. İnsan genetiği alanında olan bu araştırmaların bir bölümü Bilkent Üniversitesi’nde yürütülmüştür.
DNA’nın 1953 yılında keşfinden sonra bilim dünyasına bu molekülün çevresel faktörlere karşı çok dirençli olduğu, neredeyse hiç bozulmadığı düşüncesi hakim olmuştur. Halbuki bu doğru değildir. Ultraviyole ışığı, iyonize radyasyon veya yaşam tarzı seçenekleri (obezite, sigara, hareketsiz yaşam gibi) sürekli olarak DNA molekülünü haraplamakta, dizilimini bozmaktadır. Buna rağmen DNA’nın yapısı çok büyük bir oranda korunur. İşte bu korunma, DNA onarımı olarak adlandırılan temel mekanizmalarla mümkündür. Böylece hücre, genetik bilgisini bozulmadan bir sonraki hücreye aktarır. Aziz Sancar ve birlikte Nobel ödülünü paylaştığı araştırmacılar yaşam için temel bir gereksinim olan bu mekanizmaları moleküler düzeyde çözmüşlerdir.
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi “Araştırmacılarımızın buluşları bir hücrenin nasıl yaşadığı hususunda bize en temel bilgileri vermektedir ve yeni kanser tedavilerinin önünü açacaktır” demiştir.
Aziz Sancar 1969 yılında İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra önce bir hekim olarak Ülkemizde hizmet vermiş, ardından bir NATO-TÜBİTAK bursu ile Johns Hopkins, ardından University of Texas in Dallas’a gitmiştir. Danışmanı Claud Rupert ile photolyase (fotoliyaz) olarak adlandırılan bir geni kolonlamış ve genetik mühendisliği ile bakterilerde çok yüksek oranlarda çoğaltmıştır. Bu genin kodladığı enzim ultraviyole ışıkları ile haraplanan DNA’nın onarımını yapmaktadır. Bu buluş Dr. Sancar’ın önce master, ardından doktora derecesi almasını sağlamıştır. Ancak bir postdoc pozisyonu hemen mümkün olmamıştır. Yılmayan Dr. Sancar önce teknisyen ardından postdoc olarak 1977-1982 yılları arasında Yale University School of Medicine’da çalışmıştır. Proje desteği olmadığı için photolyase enzimi araştırmalarına bir süre için ara vermiştir. İşte bu dönemde nükleotid kesim onarımı araştırmaları başlamış ve günümüzde Nobel ödülü ile sonuçlanmıştır (1).
Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nün kuruluşundan itibaren Dr. Sancar bir bilge kişi ve yol göstericisi olarak hep yanımızda olmuştur. Öğretim üyelerimizin bilimsel araştırmalarında danıştıkları bir kaynak, öğrencilerimizin lisans staji veya mezunlarımızın lisans üstü tez projelerinde danışmanlık yapmış, postdoc’lar yetiştirmiştir. Bu mezunlarımız kariyerlerinin sonraki aşamalarında TÜBA-GEBİP gibi ödüller kazanmışlar, farklı Üniversitelerde öğretim üyesi olmuşlardır.
Aziz Sancar Hocamızına bilim dünyası ve insanlığın bilgi birikimine armağan ettiği buluşları için müteşekkiriz. Başarıları temel bilimlerin taşıdığı önemin en canlı bir göstergesidir. Bilkent Üniversitesi olarak kendisine en derin hürmetlerimizi sunuyoruz.
- Sancar, A. and Rupp, W. D. (1983) A Novel Repair Enzyme: UVRABC Excision Nuclease of Escherichia coil Cuts a DNA Strand on Both Sides of the Damaged Region, Cell, 33(1), 249–260.